Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. zorlamak, tazyik etmek, yakasını bırakmamak.
    They leaned on him for payment: Ödemesi için zorladılar.

    The editor was leaning on him for the article: Editör onu makale yazmaya zorluyordu.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

lean on a friend's advice
bir arkadaşın tavsiyesi üzerine hareket etmek Fiil
lean on a reed
güvenilmez birine güvenmek Fiil
lean on or against another
yaslanmak Fiil
lean on others for support
başkalarından geçinmek Fiil
lean on someone for aid
birinin yardımına bağlı olmak Fiil
lean on/against
daya(n)mak, yasla(n)mak, aban(dır)mak.
to lean on/against a wall. She leaned against his shoulder.
to lean a chair against the railing.
lean a hand on someone to do sth
birinin bir şeyi yapması için üzerine baskı yapmak Fiil
lean something on sth
dayandırmak Fiil
line on lean rations
çok az erzakla idare etmek Fiil
to lean a stain on
leke sürmek.
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.